Ailenin Önemi

Diğer Yazılar

DOĞAL ABA Nedir?
Aile Danışmanlığının Önemi
Depresyon Nedir?
Otizmli Çocuğa Sahip Ailelerin Yaşadıkları Kaygılar ve Aşamalar Nedir?
Çocuğunuzun Arkadaşlık İlişkilerindeki Rolü
Çocuklarda Yaratıcılığı Geliştiren Oyunlar
Rett Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Empati Duygusu Nasıl Gelişir?
Down Sendromunda Eğitim Hakkı
İndigo Çocuk Nedir?
Atipik Otizm Nedir?
Çocuklarda Uyku Düzeni ve Uyku Bozuklarını Giderme Yolları
Sınav Kaygısı İle Başetmek Mümkün!
Stres İle Nasıl Başa Çıkarız?
Televizyon ve Bilgisayar Oyunlarının Çocuğun Gelişimine Etkileri
Çalışan Annelerimiz
Çalışmak, Çalışmak ve Verimli Ders Çalışmak
Tırnak Yeme Problemi
Çocuklarda Alt Islatma Problemi
Kardeş Kıskançlığı
Çocukları Okula Başlayan Ailelere Bazı Öneriler
Mutlu Çocuk
Yaygın Gelişimsel Bozukluk
Çocuklarda Kitap Okuma Alışkanlığı
Okula Uyum Süreci ve Okul Fobisi
Ergenlikte Öfke
Öfkemizi Nasıl Kontrol Edebiliriz?
2 Yaş Özel Bir Yaş
Çocuğum Okuma Yazma Becerisini Kazanmaya Hazır Mı ve Okul Olgunluğunu Kazanmış Mı?
Çocuklarda İzinsiz Alma Davranışını Önlemek İçin Neler Yapmalıyız?
Çocuk ve Ergenlerde Sosyal Kaygı
Çocuğumuzu Duyabilmek, Dinleyebilmek...
7 - 11 Yaş Çocuğunun Özellikleri - Görülebilecek Davranış Problemleri
6 - 12 Yaş Döneminde İletişim
3 - 6 Yaş Çocuğu İle İletişim Kurma Becerisi
Boşanmaların Çocuk Üzerindeki Etkileri
Anne Baba Tutumlarının Çocuk Üzerindeki Etkileri
Evlilikte Mutluluğu Bulabilir miyiz?

Aile, kaynaklarda genellikle, toplumun özelliklerini taşıyan, anne-baba ve çocuklardan oluşan en küçük sosyal birim. Şeklinde tanımlanır. Aile ayrıca; evlilik ve kan bağına dayanan, karı-koca, çocuklar ve kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birliktir. Aile bir temel toplumsal kurumdur. Toplumu ayakta tutan temel öğelerdendir. İnsan türünü üretmek ve sürdürmek gereksiniminden doğmuştur. Aile çocuğun güvenli gelişimi için oluşmuş en ideal ortamdır. Aile ortamında çocuğun ihtiyacının zamanında ve yeterince karşılanması gelecekte sağlıklı nesillerin oluşmasına ve güçlü toplumların varlığına destek verir. Eğitimciler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindedirler. Her ne kadar kişilik gelişiminin insanın yaşamı boyunca süregeldiğini kabul etsek de, kişilik gelişmesi ve yapılanmasında temelin çocukluk döneminde atıldığı gerçeği geçerliliğini korumaktadır. Sosyal uyum üzerine yapılan çalışmalar, ailenin çocuk üzerindeki ilk etkilerinin son derece önemli olduğunu göstermiştir. Anne-babanın ve ailenin diğer bireylerinin çocukla olan etkileşimi, çocuğun aile içindeki yerini belirlemektedir. Çocuğa yöneltilen davranış ve ona karşı takınılan tavır, ilk yaşantıların belirlenmesinde önem taşımaktadır. Okul öncesi dönemde çocuk, sosyal birey olmayı öğrenirken aynı zamanda özdeşim yapacağı bir modele gereksinim duyar. Kişilik oluşumu için gerekli olan özdeşim, büyük olasılıkla aile içindeki yakın birey ile gerçekleşmektedir. Genellikle özdeşim nesnesi anne-baba olmaktadır, fakat ağabey, teyze, hala, dayı ya da amca gibi aile içinden bir erişkin de özdeşim nesnesi olabilir. Bu bireylerin olumsuz bir kişilik yapısına sahip olması halinde, olumsuz davranış örneğinin çocuğa yansıma olasılığı artmaktadır.

Çocuk yetiştirmede ve ailenin çocuğa karşı tutumlarını belirlemede, anne-baba tarafından çocuğun gelişim dönemlerinin özelliklerinin neler olduğunun bilinmesi çok önemlidir. Çocuk erişkinin küçük bir modeli değildir. O ayrı bir bireydir, ihtiyaçları nedeniyle ebeveynlere bağımlı yaşasa da onun birey olduğu unutulmamalı istek ve ihtiyaçlarını giderirken saygı gösterme ihmal edilmemelidir. Çocuk, 0-6 yaş döneminde zihinsel olarak, Montessori`nin "emici zihin" diye adlandırdığı bir yetiye sahiptir. Kurallar, töre, liderlik, duygu, davranış ve inançların "emilip" benimsenmesi, çocuğun doğumuyla altı yaşı arasındaki "emici zihin" döneminde gerçekleşir.

İnsan yaşamında, doğumdan önce başlayan ve hayatın sonuna kadar etkisini sürdüren bir kurum olarak aile, fizyolojik olduğu kadar ekonomik, kültürel ve toplumsal yönleriyle de çocuğun ruhsal gelişimini, davranışlarını biçimlendirip yönlendirir. Aile, çocuğun ruhsal gelişiminde en önemli ortamı hazırlar. Aynı zamanda, aile ciddi duygusal rahatsızlıkların, gerilim ve çatışmaların da kaynağı olabilir. Aile içi çatışmalar ve şiddet, kötü muamele gören çocuklar, yatma ve yeme ile sınırlandırılmış ilişkiler, engellenme ve başarısızlıklar, duygusal ya da diğer doyumsuzluklar da aile yaşamında karşılaşılabilen sorunlardır. Aile, çocuğun tüm gelişim alanlarındaki gelişim ve değişim için en etkili eğitim ortamıdır.

Aile önemlidir, çünkü insanın genel yapısını ve başarısını oluşturan doğrudan sonucu belirleyen tek faktördür. Bu günkü kişiliğinizi kendinizle ilgili düşüncelerinizi aileniz belirler, Anne babanın tutum ve tavırları bu günkü yargılarınızı belirler, siz eğer, çekingen, ürkek içe kapanık, başkaları ile iletişim kurmaktan korkan biri iseniz, çocuğunuza sürekli bunu yapma kızarlar. Böyle söyleme ayıplarlar, gibi telkinlerde bulunursanız, büyük bir ihtimalle çocuğunuzda çekingen bir yapıya sahip olacaktır. İşte bu nedenle aile önemlidir.

Aile bir sistemdir, sadece aynı evde toplanmış insanlar topluluğu değildir. Sistem sözcüğünün anlamına bakarsak, “birleşik bir bütünü oluşturan belli ilişkiler içinde veya birbirine bağımlı bireylerin meydana getirdiği topluluk.” tanımı görülür. Bu kavramı anlamak için çevremizdeki sistemleri düşünün. Bedeniniz bile birbirine bağımlı olarak hareket edebilen birçok parçadan oluşur. Örneğin, omurganızda bir disk hasar görse, bacağınızda “yansıyan ağrı” diye tanımlanan bir ağrı hissedersiniz, hatta ağrı ayak tabanınıza kadar vurur. Bedeninizin hiçbir parçası tek başına çalışmaz. Tek bir parçanın çalışması veya çalışmaması bütün bedeninizi etkiler.

Aile içinde aynı şey geçerlidir. Bir annenin kanser hastası olması sadece onun yaşadığı bir sorun değildir. Bir aile sorunudur, çünkü bütün aile bundan etkilenir.
Aile ortamı, çocukların sosyalleşmesini, öğrenme, bağımsızlık, başkaları ile geçinme kuralların önemini kavrama gibi yeteneklerini önemli ölçüde etkiler. Ayrıca, okulda başarı ve özgüven duygusu üzerinde de etkileri vardır.

Sosyalleşme ailenin en önemli görevlerinden biridir. Aile çocukların ihtiyacı olan sağlıklı hayat sürdürmelerini ve olabilecekleri en iyi insan olmalarını engellemiş olur. Doğru bir sosyalleşme süreci yaşamamış çocuklar, ailedeki otoriteye, hiyerarşiye ve sınırlara uymazlar. Tepkilerini kontrol edemezler. Hareketlerinin aileyi nasıl etkilediğini düşünmeden, bencil davranırlar ve sürekli istekte bulunurlar. Sosyalleşmemiş çocukların sonuçta yarattığı sorunlar bütün aileyi etkiler ve bu bir kısır döngü olarak sürer gider.
Çocuklarınızın ileride nasıl insanlar olacağının temelleri ailede atılıyor. Anne baba olarak çocuğunuzun bir yıldız olmasını istersiniz, koroda solist, futbol takımında kaptan, tiyatroda başrol oyuncusu, güzellik kraliçesi, şeref listesinde yer alan ve en iyi okulda okuyan bir öğrenci olmasını istersiniz bu kadarla da kalmaz çocuklarınızın, mutlu güvenli ayakları yere sağlam basan ve güvenilir olmalarını da istersiniz. Çocuklarınızı yaralanmaktan ve hırpalanmaktan korumak istersiniz. Başarısızlıklar, çatışmalar genel olarak sosyal ve kişisel sorunlar, onlardan uzak olsun istersiniz. Her şeyden çok çocuklarınız sizi sevsin, kabul etsin, size saygı ve hayranlık duysun istersiniz.
Aile olmak, çocukları sağlıklı büyütmek ve sağlıklı toplumları oluşturmak açısından son derece önemlidir, bunu biliyorsunuz. Ancak, sağlıklı bir aile olmak ve sağlıklı bir şekilde devamını sağlamak için neler yapabilirsiniz? Aileyi oluşturmadan önce eş seçimi önemli; Ömür boyu devam edebilecek sıcak bir yuva oluşturabilmek için, birbirini seven ve sayan, kendi olmayı başarırken biz olmanın önemini kavramış kadın ve erkeğin resmi birlikteliğine ihtiyaç duyulmakta. Diyelim ki bu özellikteki gençler aile olmaya karar verdiler. Anne baba olmadan önce, sorumluluk alabilecek özellikte olup olmadıklarını bilmeleri gerekiyor. Yaşamdan beklentileri, hedefleri, doyumlu ve mutlu olmalarını sağlayabilecek koşulları oluşturabilme becerilerine sahip olup olmamaları önemli, eğer, evlilikten umduğunu bulamamışsa, eşi ve çevresi ile çatışma içinde ise bir bebeğin dünyaya gelmesi yaşantılarına yeni bir heyecan katabilir. Ancak sorunları çözmez, daha da zorlaştırır. Bebekle ilgili başka sorunlarla başa çıkmak zorunda kalan eşler çabuk tükenir. İletişim çatışmaları yaşar bu çatışmanın ortasında kalan bebek ne kadar sağlıklı büyür? Düşünmek gereklidir. Günümüzde en önemsiz bir aracı alıp kullanmak istediğinizde bile kullanma talimatını okuyorsunuz. Otomobil, motosiklet hatta bisiklet kullanmak için bile eğitim alırken ve bu eğitimi aldığınızı, kullanmaya ehliyetli olduğunuzu belgelerle kanıtlamak zorunda iken; Anne-Baba olma özelliğine sahip misiniz, bu konuda aldığınız eğitim nedir? Kişilik özelliğiniz anne baba olmaya uygun mu? Çocuk büyütmek için uygun koşullara sahip misiniz? Kimse sorgulamıyor. Sonuç olarak herkesin anne baba olmaya hakkı var. Evlenen hatta evlenmeden isteyen herkesin çocuk sahibi olması bir hak olarak düşünülüyor ve uygulanıyor. Hiç olmazsa anne baba olmaya karar vermiş kişilerin bir süre eğitim almalarını sağlamak, toplumsal gelişim açısından son derece yararlı olacaktır. Doğumdan itibaren anne babayı bekleyen suprizler nelerdir? Çocuğun gelişimi, büyümesi ve olgunlaşma süreci nasıldır? Çocuğun yaşayacağı gelişimsel kıriz dönemlerinde nasıl davranılmalıdır? Doyumlu, huzurlu bir aile ortamı nasıl oluşturulur? İletişim çatışmaları nasıl önlenir? Gibi eşlerin ihtiyaç duyabilecekleri her türlü bilginin verilebileceği bir eğitim ortamının düzenlenmesi günümüzün ihtiyaçlarındandır. Anne baba olmaya karar vermiş kişilerin eğitim alması ve bu eğitim desteğinin bebeğin doğumundan itibaren 6 yaşına kadar devamının sağlanması ne güzel olurdu.

Çocuklarınız yaşamın ve dünyanın zorluklarına karşı koyacaklar mı? Yoksa işler zorlaşınca tökezleyecekler mi? Başlarına gelecekleri taşıyabilecek kadar temelleri sağlam mı? Bu soruların cevapları sizin çocuğunuzu nasıl yoğurup, şekillendirdiğinize, onlara verdiğiniz değerlere, sizin davranışlarınıza, kendi başlarına doğru karar verebilme yeteneklerine ve onları birey olarak ne kadar onurlandırdığınıza onlara özgü yetenek ve becerileri, ne kadar geliştirebildiğinize bağlıdır. Kısacası, onların ileride sorumluluk sahibi yetişkinler olmaları için, sizin bugün yaptıklarınız önemlidir. “Çocuklar, hiçbir zaman göremeyeceğimiz bir geleceğe ilettiğimiz mesajlardır.” Sözü bunu açıklar.
Geleceğin yetişkinlerini ve geleceğin ailelerini hazırlıyorsunuz. Çocuklarınız ve aileniz için en iyisini yapmanın peşindesiniz. Ama hangi yönlere gideceğinizi veya bunu nasıl başaracağınızı bilmiyorsunuz. İşte burada aile eğitiminin (Anne-Baba Eğitimi veya Aile Danışmanlığı) önemi devreye giriyor. Mutlu çocuklar; nasıl yaşamaları, düşünmeleri, ilişki kurmaları, duygularını kontrol etmeleri, kendilerini disiplin altında tutmaları gerektiğini öğrenmişlerdir. Tıpkı bisiklete binmeyi öğrendikleri gibi mutlu olmayı da öğrenmişlerdir. Mutlu çocuklar yetiştirebilmek görevlerinizden bir tanesidir. Mutlu çocuklar yetiştirmek öğrenilebilen bir yetenektir. İşler ne kadar karışırsa karışsın siz kendinizi ne kadar gergin hissederseniz hissedin yüreğinizin derinliklerinde bir çocuk sahibi olmanın değerinin hiçbir şeyle ölçülmeyeceğini bunun için ne kadar şanslı olduğunuzu biliyorsunuz. Çocuk yetiştirme işini çok onurlu size bahşedilmiş bir ayrıcalık olarak görmeniz gerektiğini ve bu sorumluluğun sizin yaşamınıza bir anlam ve önem kazandırdığını biliyorsunuz.
Bu gün ailem için neler yapabilirim? Bu gün çocuklarımın hayatını olumlu yönde etkileyecek ne yapabilirim? Çocuklarımın hangi iyi yönünü ortaya çıkarabilirim? Onları nasıl onurlandırabilirim? Sorularını sıklıkla düşünüyorsanız ve cevaplarını verebiliyorsanız ideal aile ortamı için harekete geçtiniz demektir. Geleceğe güzel mesajlar vermeniz dileği ile hoşçakalın.
 

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı & Aile Danışmanı Meral HASANDAYIOĞLU

İzmir Buca Mutlu Çocuklar Özel Eğitim Merkezi - Disleksi Merkezi